Kalp krizini mide yanmasından ayırmak-Mehmet ÖZ

Birisine şiddetli mide yanmasını sorduğunuzda büyük olasılıkla elini bir yumru halinde kalbine götürdüğünü ve yüzünü ekşittiğini görürsünüz. Bu rahatsızlık bir sağlık sorunundan ziyade bir belirtidir. Ve size her an sanki erimiş bir lav kusacakmışsınız hissini verir. Problemin merkez noktası mide ve yemek borusu arasındaki birleşme noktasındaki kaslardır. Bu kas topluluğu normal bir sindirim esnasında çiğnenen besinlerin yemek borusundan mideye geçmeleri için önce gevşer, işlem tamamlandığındaysa büzülür. Midenin girişinde yer alan kastan oluşan kapak basıncı gevşek olduğu zaman, midedeki asidin yemek borusuna geri akmasına sebep olur. Hasara duyarlı dokular yakıcı mide içeriğiyle karşılaşmak için programlanmadıkları için yanma ağrısına ya da daha kötüsüne sebep olabilir.

Yakıcı sebepler

Mide içeriğindeki bazı geri taşımalar (kusmalar) normaldir. Ama asidin aşırı geri akışı, yemek borusunun astarının aşınmasına ve ülsere sebep olabilir. Bazı insanlarda ise hücrelerde sürekli değişiklikler yapabilir. Bu sağlık sorunu Barrett’s yemek borusu hasarı olarak bilinir, ender de olsa kansere dönüşebilir. Mide yanması dışında yemek borusu hasarının belirtileri genel olarak geri çıkarma, çiğnemede zorluk, ısrarlı öksürük, ses kısıklığı ve göğüs ağrısı olarak sıralanabilinir. Eğer haftada ikiden fazla mide yanması şikayeti varsa doktorlar genelde reflü olarak adlandırır. Başka bazı tıbbi durumlar da mide asidinin geri kaçmasına sebep olabilir: örneğin hiatus fıtığı, bazı bağırsak hareket bozuklukları gibi... Bu belirtileri bir kenarda tutarsak asıl mühim olan büzgen kasının işlevini neden düzgün yapmadığını bulmaktır.

Mide yanmasından şikayet edenler için öneriler:

Yemek mahkemesi
Böyle bir problem yaşayan insanlar için yemek saatleri savaş zamanı gibidir. Besinlerin yanmayı tahrik edici potansiyelini düzenli analiz etmeleri gerekmektedir. Asitli besinler yemek borusunun astarını tahriş edebilir, bazı besinler ise büzgen kasının baskısını düşürebilir. Genel sanıklar turunçgiller, kahve, çay, kafeinli içecekler, çikolata ve nanedir. Himalaya tuzunun asidi azalttığını söyleyenler de var.

Basınç noktalarını ayarlamak
Mide yanması her ne kadar zayıf insanlarda oluşsa da abdominal yağ ve fazla yemek mide üzerinde aşırı baskı yapabilir. Belirtilerin ortaya çıkışı kilo alma ile aynı döneme denk gelmişse ya da kilolu ya da obez iseniz fazla kiloyu vermek sizi rahatlatacaktır. Ayrıca büyük bir tabak yemek yerine daha küçük ama sıkça yemek yemeyi deneyebilirsiniz. Kemer takmayı bırakın ve sıkı iç çamaşırı ve kıyafetlerden uzak durun.

Alışkanlıkları bırakmak
Sigara içmek yavaş yavaş asit oluşuma sebep olacak ve büzgen kasındaki baskıyı azaltacaktır. Sigara içenlerdeki öksürük asidi yukarı çıkmaya zorlayarak göbek bölgesindeki basıncı arttıracaktır. Alkol tüketimi de tetiklediği hormon sayesinde mide sularının üretimini arttırarak, mide kasını gevşetecektir. Sonrasında mide içeriğinin geç boşalmasını sağlayarak ve üst kapakçığı gevşetip reflüyü ortaya çıkarabilir.

Yemek saati ve uyku pozisyonu
Reflüsü olan kişilerin akşamları mide yanması yaşaması alışagelmiş bir şey değildir. Yemek saatlerini ayarlayın. Yedikten en az 3 saat sonra yatın. Ayrıca yemeklerden hemen sonra uzanmayın. Yatak başucunuzu 5-10 cm kadar yükseltin, bu yer çekimi gücünü kullanarak mide asidinin aşağıda tutulmasını sağlayacaktır. İlaveten sağ yerine sol tarafa yatarak uyuyun, bu mide kasları üzerindeki baskıyı azaltacaktır.

Yürüyüş ve sakız
Sakız, asidi nötralize eden tükürüğün üretilmesini arttırır. Yürürken sakız çiğneyin böylelikle asidi daha fazla temizleyecektir. Ayrıca yürüyüş sizin için çok basit ama faydalı bir aktivitedir.

Kalp krizi ve mide yanması!

Mide yanmasının zaman zaman kılık değiştirmiş bir kalp krizi olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. Mide yanması yaşayan bir kişi kalp krizi geçiriyor olabilir ve kalp krizi geçiren kişi mide yanmasına maruz kalabilir. Aralarındaki farkı anlamak zordur. Atağın ne zaman olduğuna ve ne hissettirdiğine dikkat edin. Eğer yemekten 30-45 dakika sonra oluyorsa muhtemelen mide yanmasıdır. Kalp krizi genellikle hareketlilik veya emek sarf ettiğiniz anlarda olur ve birçok kişi kalp krizi geçirdiği anda kıyamet günü yaklaşmış gibi bir hisse kapılır!

Kalp krizinin 3 belirgin özelliği:

- Çarpıntı, daralma, sıkışma, ya da ezici bir göğüs ağrısı.
- Özellikle sol tarafınızda sırt, boyun, çene, omuz ve kollarda yayılan bir ağrı.
- Nefes darlığı, terleme, baş dönmesi, kusma isteği ve mide ağrısı.

Kalp krizinin belirgin 3 özelliğinden birincisi olan çarpıntıda, kalbiniz çok hızlı atmaya başlar, sonrasında ise ağrı oluşabilir. Kalbinizdeki problemin yansıması omurgalardaki sinirlerle kısa devre yaparak sol kolunuza doğru yayılır ve son olarak da hiç unutmamamız gereken şey nefes darlığıdır. Kalbinizdeki kriz sebebi ile kalbiniz iyi çalışamayacak ve akciğerlerinizden gelen kan yeteri kadar boşalamayacaktır.

Dolayısıyla ani akciğer ödemi olur ve bu da nefes darlığı yapar. Mide yanmasının ise başka belirtileri de vardır. Daha çok bir şeyler yedikten sonra ortaya çıkması en dikkat çekici özelliğidir.

Bir diğeri ise uzandığınızda oluşmasıdır. Bunun sebebi de mide içindeki mide asitlerinin yer çekimi ve midenin hareketleriyle aşağı doğru gitmesi, yani bağırsaklara yönelmesidir. Gerinirken midenizin yemek borusu arasındaki bağlantı bölgesine kadar uzanır, yukarıya hareket eder ve bu da mide yanması olarak karşımıza çıkar.

DAHA MUTLU VE DAHA SAĞLIKLI BİR İLİŞKİ İÇİN

Yeni araştırmalar, evlilikteki veya ilişkinizdeki stresin sağlığınıza zarar verebileceğini gösteriyor. Pek çoğunuz evli kişilerin bekarlara nazaran daha sağlıklı olduğunu duymuşsunuzdur. Fakat yeni yapılan bir araştırma ilişkinizin kalitesinin, evlilik adı altında adlandırılmasından çok daha önemli olduğunu ortaya çıkardı. Bu araştırma, aynı zamanda; mutsuz evli çiftlerin, mutlu evli çiftlerden 25 kat daha fazla depresyon geçirme riski olduğunu ortaya çıkardı. Eğer kalp krizi geçirdiyseniz, kötü bir evlilik ikinci bir kriz riskini artırmaktadır. Ayrıca kanser geçirdiyseniz ve rehabilitasyon dönemindeyseniz, iyileşmenizi tehlikeye atabilir ve bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir. Hatta bir tek kötü tartışma tansiyonunuzu aniden yükseltir ve sağlığınızı bozabilir. Güçlüklerle karşılaşmak evliliğin temelini oluşturmaktadır. Evlilikte, flörtten evliliğe geçişin, yeni ekonomik sorumluluklar üstlenmenin, anne baba olma sürecinin yaşandığı ilk beş yılın daha stresli olduğu görülmektedir. İşte stresinizi azaltmak, iletişiminizi arttırmak, ilişkinize yardımcı olmak ve sizi daha sağlıklı yapmak için 4 ipucu:

Stres kaynaklarını tanıyın

Eşinizle oturun ve ilişkinizde strese sebep olan konuları alt alta yazın. Bunları sizin kontrolünüzde ve kontrolünüz dışında olmak üzere iki kategoriye ayırın. Kontrolünüzde olanlardan üç tanesini seçin, onları çözmek için beraberce çalışın ve stratejinizi altlarına yazın.

Dürüst ve doğru mücadele

İlişkilerde fikir ayrılığı gayet doğaldır ve kaçınılmazdır. Onlardan kaçmak sorunları besler/kuvvetlendirir ve çözüm getirmez. Bununla nasıl mücadele edeceksiniz? Anlaşmazlıklara en sağlıklı çözüm yolu münakaşa konularını gözden geçirmek, çözüm fırsatları yaratmak ve etkili iletişim becerilerini geliştirmektir. Nasıl ve neler hissettiğinizi açıklayın, onun neye ihtiyacı olduğunu sorun, eşinizi aynısını yapması için cesaretlendirin ve iyi bir dinleyici olun. Beşe bir kaidesini uygulayın; diğer bir kişiye söylediğiniz negatif/olumsuz bir söz, söylediğiniz beş pozitif/olumlu sözü siler.

Para ile barışın
Uzmanlar (ve amatörler) para harcamada seçilen değişik yaklaşımların/yolların ilişkileri strese sokan en büyük etken olduğu, münakaşalara ve boşanmalara sebep teşkil ettiği konusunda hemfikirler.
Partnerinize, anne babanızın para ile ilişki şeklini, bunun sizin seçimlerinizi nasıl etkilediğini ve aynı uygulamayı yapmak isteyip istemediğinizi açıklayın. Sonra her biriniz neye ihtiyacınız olduğunu, ne istediğini ve önceliklerini açıkça belirleyin. Nasıl harcayacağınız, harcama hakkında nasıl konuşacağınız ve yaşamınızı nasıl sürdüreceğiniz konusunda anlaşma yapın.

Sağlığa öncelik tanımak
Yaşantınızda stresi kontrol edebilmek sağlığınızı geliştirecek ilk adımdır. Cesaret, sağlıklı çözüm için bir diğer kararlılıktır. Evde daha çok yemek yapın, kahvaltıyı atlamayın, sağlıklı öğle yemeği hazırlayın ve dışarıda yemek yemeyi kısıtlayın.

1 DAKİKADA SAĞLIK

Birinin felç geçirdiğini nasıl anlarsınız?

Burada bilmeniz gereken şey; bir hayat kurtarmak için doktor olmanız gerekmediği! Eğer birisinin felç geçirdiğinden şüpheleniyorsanız, üç şey yapmanız gerekli:

Birincisi: Gülümsemesini isteyin. Doğru bir zaman gibi görünmüyor olabilir ama bazı önemli kasları test etmek için çok önemlidir.
İkincisi: Kollarını kaldırmasını isteyin. Önce siz yapın ve sizi taklit etmesini isteyin.
Üçüncüsü: Ondan basit bir cümleyi tekrar etmesini isteyin. “Ben kırmızı gül seviyorum” gibi basit bir cümle...

Eğer kişi bu basit isteklerin hiçbirisini yapamıyorsa, onu acil olarak hastaneye götürün. Unutmayın, her yıl yüz binlerce insan felç geçiriyor ve o anda her saniye çok ama çok önemlidir. Sizin için çok önemli birinin bu tavsiyeler sayesinde hayatını kurtarabilirsiniz!